6 Temmuz 2007 Cuma

Haydin GO.... ?!?!..,

Uzun zaman oldu tatil yapmayalı, özlemişmiyim yoksa unutmuşmuyum karışık duygularla gittim geçen pazar Silivri' ye.Yanımda neler almam gerektiğini dahi unutmuşum.Onu alıyor yok vazgeçiyor diğeri bir diğeri derken uzun bir zaman kaybettim.Bu zaman yapmaya çalışacağım 3-4 günlük bir tatil için oldukça büyük bir zaman kaybıydı.İşte şort,havlu,tişört derken en yakın dostlarım olan kitaplarımı da almadan olmazdı ama hangi birini :) .Yakın zamanda aldığım ama piyasada uzunca bir geçmişi olan Kemal Tahir' in Gangsterler Kraliçesi adlı kitabını aldım yanıma öncelikle.Buna ilaveten son dönemlerde ( Metal Fırtına adlı kitaptan sonra ) moda olan Türkiye ve diğer ülkeler üzerine kehanetler içeren bir diğer kitap olan Kırmızı Melek- Sadık İlhan- ' i de yanıma aldıktan sonra herşey tamamdı benim için.Otogardan ilgili otobüse binerek tatilimi başlatıyordum artık.Mavi Yelken'de inerek uzunca bir zamanın yaşatmış olduğu geçici hafıza kaybımla beraber ufak bir zaman kaybına neden oldu dayımın yazlığını bulmam.Yeşil Kent sitesine gidecektim ama etrafta bu siteyi simgeleyen ya da isminin yazılı olduğu bir tabela vb. işaretler göremeyince telaş içinde " selamun aleykum dayı yeşil kent sitesi ne taraftaydı ?" diye pala bıyıklı irice bir dayıya sordum sanki hiç sormamışım ve duymamışcasına "görmüyormusun, okuman yazman yokmu" diyerek arkamdaki,üste sitenin girişini belli etmeye çalışan yeşil arka fon üzerine yeşil ile yazılmış Yeşil Kent yazısı.Harika bir başlangıçtı uzunca bir aradan sonra gelmiş olduğum bu şimdiden ilginç olacağını belli eden siteye girişim.Adı üstünde sitenin ismi yeşil kent ama ismiyle örtüşmeyen bir ortam içerisi.Eve geldiğimde uzunca bir merasim ve nerde kaldılardan sonra uzunca bir zaman kaybettiğimi farkettim.Herşeye rağmen birokşey beni bekleyebilirdi belki bekletiyordum da ( deniz, kumsal,kızlar,yosun,parktaki salıncak,gece beni ısırmak için uygun zaman kollayan sivrisinekler...)
Şimdi siz diyeceksiniz herşey tamam da bu haydin go meselesi nedir? haydin go(?) ne demek?Yaşlı kurt eniştemi alarak indik sahile yaklaşık saat 21.00 civarıydı.Haliyle yazlık kent olduğundan gençler ve bunların biraz altındaki yaş grubundan olan hareketli insancıkların olması yadırganamazdı.Sahile usulca iniyorduk ki bununla karşılaştım ( haydin go). Sevimli bir kız çocuğu parkın önündeki bisiklet garajından bisikletini aldıktan sonra arkasındaki arkadaşlarına dönerek ne derse beğenirsiniz ya da ne diyebilir diye mi sorsam :) " Haydin go " dedi ve arkadaşları da peşinden hızla araçlarına binerek peşi sıra yola koyuldular.20 saniye kadar kala kaldım.Bizim bildiğimiz ve söylemlerimizde alışılan gelen " haydi kızlar, beni takip edin,beni kim yakalayacak, en arka gelen götü boklu.., gibi telaffuzlarımız şimdi Haydin Go olmuş :( .İşin ilginç tarafı ben kala kalırken haydin go diyen kızın arkadaşlarının, kızın ne demek istediğini anlamaları :). Güzel Türkçemiz yabancılardan arındırılmaya çalışılırken yabanlaşmamız çok vahim.Benim bu yazdıklarımın anlaşılabilmesi için de benim "Haydin see you" demem gerekir sanırım :(

Hiç yorum yok: