31 Ağustos 2007 Cuma

Gül ve Diken___

Uzun uğraş ve çabalardan sonra nihayet Cumhurbaşkanımızı seçtiler.Kimileri havai fişeklerle kutladılarsa da birçoğu da protestolarını değişik şekillerde fark ettirmeye çalıştı at gözlüklülere.Benimkisi bir fark edilme yada fark yaratma adına yazılmaya çalışılan bir yazı değil de Cumhurbaşkanlık kavramını anlama kavgası.Ülkemiz müthiş bir tarihi geçmişe ve kişilere sahipken alternatif cumhurbaşkanı adayı gösterememiz çok büyük kayıp.Bir kişi çıkıyor ben adayım diyor ve alternatif bir aday yok - elbette herkesin bir adayı vardır ama neden biri ya da birileri çıkıp ben de adayım diyemiyor - .Bu kadar vahim bir durumda mıyız?.
Cumhurbaşkanlığı kavramı benim kafamda şöyle şekilleniyor çok kısaca: Herhangi bir siyasi geçmişe ve eğilime sahip olmayan, tarafsız,bu büyük sorumluluğun altından kalkabilecek, cumhuriyetin ve demokratik devletin gereklerine uyup daha ileriye taşıyabilecek önemli bir şahsiliktir.
Şimdi oluşturulan tabloya bakıyorum.siyasi geçmişi belli olan bir şahıs aday oluyor.ilk oylamadan gerekli oyu alamıyorsun ikinci cabası ve nihayetinde sonuncusunda zorla cumhurbaskanlıgı köşküne çıkıyorsun..vah vahh...ite kaka cumhurbaşkanlığı..
Bunların yanında cumhurbaşkanlıgında daha ilk dakikalarda ilkleri yasıyorsun.köşkte başörtülü bir bayanın eşi var ve askerler yeni cumhurbaskanının yemin töreninde yok...- başörtüsünü tekrar gereksiz tartışmaları gündeme getirmek için değil ilk olduğu için yazıyorum, sorun o değil..,-
vah ülkem vahh...ne günlerdeymişiz nereye gitmişiz...
laik ve demokratik olduğu söylenen ülkemde bu tabloyla karşılaşmak çok üzdü beni..sayın gül ne kadar adil ve demokratik olabilir ki herkesi kucaklayabilsin, kucakladı ne kadar samimi olabilir veya inandırıcı...,hep bu şüphelere bir yenilerinin eklenmeleriyle bizi bekleyen 7 yıla girmiş bulunmaktayız..hayırlısı olsun demeçleri hiç hoşuma gitmese de bu 7 yılda umarım çok hayır duasına çıkmayız..,


27 Ağustos 2007 Pazartesi

__Cizgisiz Yazarlar Aranıyor___

Yeni bir oluşum için blog sayfamı diğer cizgisiz yazarlara da açmak istiyorum..

Şu ana kadar yorumlarını esirgemeyip beni sevindiren herkese teşekkürler - bu bir veda konuşması değil yine hep beraberiz-

Güncel veya serbest her konuda yazılarınızı yayınlayabilirsiniz..Değişik görüşteki birçok kişinin yazılarına tanık olarak ve ulaşım kitlemizi zenginleştirerek herşey için belki de herkes için daha yararlı bir oluşum yaratabiliriz görüşündeyim...

Yayınlanmasını istediğiniz yazılarınızı arifbayraktar10@hotmail.com mail adresime atabilir, ön bir incelemeden sonra yazılarınızı blogumuzda görebilirsiniz..

16 Ağustos 2007 Perşembe

_D.G.s__

Sürekli siliyorum yazdıklarımı nasıl duygular içinde olduğumun ötesinde biraz daha hafif olsun diyorum yazım veya bir isyanın başlangıcı olmasını..

D.G.S. hakkında sınav sonrasında soru ve yanıtlarıyla, dgs sınavıyla ilgili herhangi bir yazıya rastlayamadığımdan bahsediyordum.Herhangi bir yazıya veya bilgiye ulaştığımda bilgilendireceğimi de sözlerime eklemiştim sanırım.

Geçen salı açıklandı beklenen sınav.14-08-2007...Yani doğduğum günün evvelsi...

Sürekli aklımdaydı, arkadaşlarımla konuşma diyologlarımız kalıplaşmıştı artık: DGS hakkında varmı bir haber??

Şimdi var haberimiz ve haberim..Oldukça umutluydum halbuki sınavdan önce..Çok az kişiye söylemiştim sınavımın iyi geçtiğini ve umutlu olduğumu..

Sınav sonrası sorulan soruların klasik cevabıyla sürekli fena değildi, belli olmaz, işallah olur diyordum içimdeki aslında oldu duygularını bastırarak...

Beklemediğim bir sonuçla da son buldu..
Sanırım doğum günümün uğursuzluğu umutlarımın da önüne geçti...Fakat 15 inde yaşamış olduğum doğum günü diğer güzel hatıralarında arasında yerini adlı..
Genellikle durağan bir günü yaşayacak olan doğum günüm bu sene biraz daha hareketliydi..Biraz biraz toparlıyorum kendimi- tabiki bunda BACKSPACE tuşunun etkisi çok fazla...
Şimdi hayat yavaş yavaş değilde oldukça sert bir rüzgarla kendini göstermeye başladı.Şimdilik çalışma hayatının içindeyim belkide ilerde çalışacağım farklı bir sektörde...Cv hazırlama telaşı , refesans, seyahat engeliniz varmı?, en az 3 hafta içinde önden ve yandan çekilmiş fotoğraflarınız... gibi amacı belli olmayan ,anlaşılamayan taleplerle içi içe olucam büyük ihtimalle..
Ayrıca DGS mahdurlarına sevinçli mi nasıl desem bi haber verebilirim...Y.Ö.K Önlisans mezunlarına lisans tamamlama olanağını sağlamak için karar almış fakat daha yürürlüğe girmemiş aklınızda bulunsunn....

http://www.samanyoluhaber.com/sondakika-63800.html

http://vatan.wordpress.com/2007/08/07/yokten-teknik-egitim-fakulteleri-ve-meslek-yuksek-okullari-hakkinda-yeni-kararlar/#comment-4056

Adreslerinden gerekli bilgilere ulaşabilirsiniz...

12 Ağustos 2007 Pazar

Uzayda Tatil

Zaman oldukça hızla ilerlerken, yeni arayış ve alternatifler daha çok ilgimiz çekeceğe benziyor..Bu alternatiflerden en ilginç olabileceği ise Uzayda Tatil...

Galactik Suite sirketi 5 yıl içerisende turizmi uzaya taşıyabileceklerini ve bu zaman zarfında ilk uzay tatilcilerini ağırlayabileceklerini belirtiyorlar..

Şuanda otelin otelin planları üzerinde çalışıldığı ve 3 milyar dolarlık bir yatırım yapılacağı söyleniyor..Hatta şirketin araştırmasına göre 40 bin kişi uzaya gitmek ve bu otelde tatil yapmak istediklerini belirtmişler...

Bu tatilin maliyeti ise; 3 günlük tatil 4 milyon dolar....

Her oda dünya manzaralı
Günde 15 güneş doğacak
Duvarda emeklenebilecek
Havada duş alınabilecek
Her 80 dakikada bir dünyanın çevresinde dolaşılanabilecek
0' dan 18 bin kilometreye 10 dakikada çıkılacak
Tropik cennette 2 ay eğitim .....






Tarihi Tesadüf

 Mozaik..Mozaik…Mozaik…

Son sınıftayken yapmaya çalışmıştık sınıfça..Hocamız geçen dönem çalışmış olduğumuz kompozisyonları bu sefer Mozaik olarak yapmamızı istediğinde sınıfça bakışmıştık..

Küçük parçalardan bütün oluşturmak ya da bütünü atomuna ayırmak derken ve tam olarak ne olduğunu anlayana kadar final notumuzu almıştık…J J…Şimdi biraz biraz anladım ve meraklandım bu haberi görünce….

Mozaikler Kenti Şanlıurfa’ nın orta yerinde meşhur balıklı gölün yaklaşık birkaç yüz metre uzağında ,her gün yüzlerce inansın yürüdüğü Açıkhava fuar alanında Edessa Güzeli olarak adlandırılan genç figür mozaiği bulunmuş.

Mozaiklerin sarayın taban süslemelerine ait olduğu belirtiliyor.Küçük taşlardan yapılmış mozaiklerin içerisinde Amazonlara ait avlanma sahnelerine dahi rastlamak mümkün.

Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi’nin Müdürü Arkeolog Nurten Aydemir, eşi benzeri olmayan mozaik süslemelerin paha biçilemeyeceğini belirtiyor.

8 Ağustos 2007 Çarşamba

2012 Olimpiyatları İçin

Arkadaşlar 2012 olimpiyatlarına İstanbul' un da aday gösterildiğini biliyormuydunuz..
Aslında ben de bilmiyordum..Duyarlı arkadaşımın maili ile öğrendim..
Peki ne yapabiliriz ?? sorusu aklınıza gelebilir ki geldi de galibaa :)..
Tek yapmamız gereken sadece çok kıymetli olan zamanımızın 1 dakikasını ayırıp birazdan vereceğim siteye girerek İstanbul' u vote etmeniz...
Lütfen bu konu da duyarlı olalım ve gereken sorumluluğu yerine getirelim...,

http://www.cnn.com/2004/SPORT/01/16/olympic.bids/

_En Büyük Düşmanımız Kim?_

Biraz uzun zaman oldu yazamayalı.Her heveslendiğimde bir aksilik çıkıyordu- işin aslı içimde yazma isteğinin olmaması ya..,-.

1-2 güne kadar hasta olmam kırmıştı herhalde yazma isteğimi.Biraz biraz iyileşiyorum galiba ki yazmaya çalışıyorum bıraktığım yerden.- Herhalde bu zamanda bu havada hasta olan ender kişilerdenim ya neyse..

Bir dostumun msn uzantısında gormüştüm yularıdaki başlığı.En büyük düşmanını kim? diye soruyordu kendine ve bu çıkmazda doğru analizi teşhis etmeye çalışırcasına...Benim yanıtım klasik verilebilecek ve herkesin ilk aklına gelen " kendimiz " yanıtı olmadı..Bence en byük düşmanımız " dostumuz " dur dedim, diyorum..

Bu başlık altında anket hazırlamayı düşünüyordum fakat sizlerin de bu konu da söyleyecek çok şey olduğunuzu düşünerek bu şekilde bir etkileşimde bulunmak istedim...Bakalım Sizce En Büyük Düşmanımız Kim?? veya En Büyük Düşmanınız Kim??..,

2 Ağustos 2007 Perşembe

Ne kadar sabırlıyız? Kaçımız ne kadar sabır gösterebilir yaşanacak sıkıntılara?..Çok sevdiğimizin hastalandığını,uzunca bir süre yataktan kalkamayacak olduğunu veya sizi algılamayıp tepkilerinze tepkisiz kaldığını- kalacağını- düşünürsek kaçımız, ne kadar zaman yanında oluruz?..Veya yakınımızın komada olduğunu ve bizim ne kadar onunla olabileceğimizi?..,

Anlatacağım olay ABD 'de yaşayan, 6 yıl önce bir kavgada başına aldığı darbeyle komaya giren kişiye ait-6 yıldır midesinden beslenen, çevresindeki olaylara tepki veremeyen adama vücudunun tamamı felçli adama-.

Beynine yerleştirilen elektrotlar sayesinde hayata kısmen de olsa dönmeyi başardı- doktorlar ve her insanda olan yaşama isteğiyle-.new Jersey'deki bilim adamları 6 ay boyunca hastanın beynine elektrotlar yerleştirirler ve farklı zamanlarda olumlu sonuç aldıklarında ailesinin de isteğiyle devamlı elektrotlar aktive edilerek hasta kısmen de olsa hayata döndürüldü.

Artık sorular sorulara 2-3 cümlelikte olsa cevap verebilir, kaşıkla beslendiğinde yemekleri çiğneyip yutabilir,kollarını yavaşça hareket ettirebilir duruma gelir..

6 yıl bekleyen azrail mi? Ailesi mi ? Mezar bekçileri mi? Doktorlar mı? hastanın kendisi mi? bu büyük sabırı gösteren?..,

1 Ağustos 2007 Çarşamba

_Yorum Yok _

Günlük gazetelerden birinde yine karşılaştım bu traji komik ya da siz de okuyunca çeşitli tanımlamalar yapabileceğiniz habere.Neler oluyor dedirtecek cinsten de öte birşey.Yorumlamadan - ki biraz ip ucu verdim traji komedya derken - aynen sizlere aktarıyorum...

' Kuşadası belediye meclisi üyesi CHP ' li Gürol Turhan 'ın,Kirazlı Köyü yolu üzerindeki çiftliğine gizlice girip 2 atını çalan 29 yaşındaki H.A.'nın,atlardan birine bir gün, diğerine üç gün boyunca tecavüz ettiği anlaşıldı.Çevredeki birçok ata tecavüz ettiği öğrenilen ve son tecavüzünde suçüstü yakalanan H.A çıkartıldığı mahkemece " Hayvanlara kötü davranmak " suçundan 200 ytl para cezasına çarptırıldı.Cezayı ödeyen H.A. serbest kaldı. '
( Alıntıdır: Vatan Gazetesi;syfa:4 )

"Yorumsuz"