24 Ekim 2007 Çarşamba

SERES 2007







IV. Uluslararası Katılımlı Seramik, Cam, Emaye, Sır ve Boya Semineri SERES 2007, 26-28 Kasım tarihleri arasında Eskişehir Anadolu Üniversitesi, Yunus Emre Kampüsü, Kongre Merkezi salonlarında gerçekleştirilecek. SERES 2007, geniş kapsamlı konu başlıklarıyla; seramik, cam, emaye, sır ve boya alanlarında çalışan akademisyenleri, sanatçıları, tasarımcıları ve ilgili sektör çalışanlarını bir araya getirerek, bilgi birikiminin, tecrübelerin paylaşılmasını ve işbirliği olanaklarının belirlenmesini amaçlıyor.

SERES 2007’nin konu başlıkları; Seramik sektöründe sır ve boya, Seramik, cam, sır, emaye ve boya hammaddeleri, Seramik, cam, sır ve boyalarda atıkların değerlendirilmesi, Seramik, sır ve boya üretim süreçleri, Arkeolojide seramik, cam, sır, boya, koro plastik, Dekor ve dekorlama, Mimaride seramik ve cam, Tasarım, Arkeometri, Kalite kontrol, Çevresel etkiler gibi başlıklardan oluşuyor. Ayrıca seminer kapsamında SERES 2007 ‘Frig Esintileri’ konulu, jürili seramik sergisi de düzenlenecek. Sergi 10 Aralık tarihine kadar sürecek.

Yürütme Kurulu, Bilim Kurulu ve Düzenleme Kurulu’ndan oluşan SERES 2007’nin makale teslim tarihi 1 Haziran, basıma hazır makale teslimi ise 31 Ağustos. Seramik sergisi için ise orijinal eserin teslimi 21-22 Kasım.

LINK
http://www.seres2007.anadolu.edu.tr/new/index.html

2 Ekim 2007 Salı

Kısadan Hisse - T -

Yolda karşılaştığımızda ezan okunuyordu.

- Gel seni camiye götüreyim.Bugün cuma biliyorsun.. dedim

- Sen de benim camiye gitmediğimi biliyorsaun.. dedi

- Biliyorum ama sebebini gerçekten merak ediyorum

- Ne bileyim, olmuyor işte. Hem pantolonumun ütüsü bozulup dizleri çıkar diye endişe ediyorum..dedi

- Gayri ihtiyari gülmeye başladım.

- Herhalde şaka yapıyorsun.Bunun için cami terk edilir mi ? .. dedim

- Ciddi söylüyorum.Giyimime ve özellikle yeşile düşkün olduğumu bilirsin... dedi

- Gerçekten de öyleydi.Giydiği birbirinden güzel elbiseleri; mutlaka yeşilin bir başka tınundan seçer ve herzaman ütülü tutardı..

- Peki.. dedim . Hayatında hiç camiye gitmedin mi ?

- Çocukken dedemle birkaç kere gitmiştim.Hem o yaşlarda dizlerim aşınacak diye herhalde endişe etmiyordum.Fakat artık camiye gidebileceğimi zannetmiyorum..

Söyledikleri beni son derece şaşırtmış ve bu konuyu açtığıma pişman etmişti.Daha sonra tokalaşıp ayrıldık.Onunla konuşmamızdan iki ay sonra; kendisinin camide olduğunu söylediler.Bahçedeki namaz safının en önünde duruyordu ve yine yeşiller vardı üzerinde.Yavaşça yanına yaklaştım ve Kısık sesle :

Hani gelmeyecektin ? ..dedim

Hiç ses çıkartmadı.Çünkü musalla taşının üzerinde , yeşil örtülü bir tabut içinde yatıyordu..,

A.Ş.K Nedir ?!.,

Çağımızın ve belkide göremeyeceğimiz çağın dertlerinden ( ! ) biri..,

Çoğu zaman tanımlandırmaya çalışıpta pek tutarlı betimleyemediğimiz belkide tanımlayamayacağımız, tanımlama girişiminde bulunsakta akan zamanla ve daha değişik bulguların yardımıyla tanımlamalarımızı çeşitlendireceğimiz his karmaşası..

Hepimiz ya da birçoğumuz Gülümseyen bu his karmaşasının içinde yerimizi almışızdır..Anlatılacak o kadar çok şey varken ben sadece kendi tanımımla sizin de aşk hakkınızdaki fikrinizi almak istiyorum...Bakalım sizler neler söyleyeceksiniz....

Aşk Bir Sudur İç İç Kudur ile Klişeleşerek, “Aşk; Karşındakini Bulunmaz Hint Kumaşı Sanmanla Hıyarın Teki Olduğunu Anlaman Arasında Geçen Zamandır ” İle Güncelleşip Tanımlandırılan ve Geçen Zamanla Birlikte Tanımlandırılmaya Devam Edilecek Olan,Aynı Yemeğin Zamanla Isıtılıp Isıtılıp Değişik Tatlarda ve Farklı Kişilerin Ellerinden Yenilmesi,TATMA SANATI ‘ dır AŞK..,